KOPPO NE DEMEK

Yıkımdan Dengeye: O-Sensei’nin Gizli Öğretileri
Konuk Yazar 1 Haziran 2019 Saotome Shihan


Geleneksel Japon savaş sanatlarında sıklıkla kullanılan “koppojutsu” terimi, sonunda bir şeylerin kırıldığı teknikleri ifade eder. Bunlar koryu Jujitsu ve Ninjutsu’nun eklem kırma teknikleri, eski Karate formlarının kemik kırmayı hedefleyen vuruşlarıdır.  Bu makalenin amacı açısından ise “koppo”, O’Sensei’nin’nin ahlaki vizyonunu desteklemek için sadece barışçıl tekniklerin çalışıldığı ana akım Aikido uygulamasının aksine özellikle zarar verme ve imha etme becerisinin bilinçli olarak çalışmasını ve uygulamasını ifade eder.

Koppo modern Aikido’nun sınırlı biçimde yer verdiği, savaş alanına ait teknikler üzerinde durur. Koppo’ya odaklanmak, konsantrasyonun, doğru davranışın ve yüksek enerjinin yanında ciddi bir niyeti ve çalışmayı bir ölüm kalım durumu olarak algılamayı gerektirir. Atemi kavramı hali hazırda dikkat dağıtıcı ya da hassas hedeflere yapılan vuruşları içerse de Saotome Sensei koppo kavramını kullanırken teknikteki bir farktan çok özel bir zihin durumuna işaret ediyor.

Son yıllarda Saotome Sensei, ciddi Aikido öğrencileri için koppo çalışmasının önemini giderek daha fazla dile getirmeye başladı. Keiko sırasında baskı noktalarına vuruşları ya da tipik Aikido kontrol tekniklerini gösterirken ya da sert bir savaşçı zihninden bahsederken sıklıkla bu kavramı kullanır oldu.

Saotome Sensei, 2016 ASU Kış Kampında koppo üzerine kapsamlı bir ders yaptı. Dersin ardından çoğu Aikidoka için tartışmalı olan konu üzerine  röportaj yapma fırsatım oldu. Aşağıdaki makale, Sensei’nin konuşmasını  takiben yazıya dökülmüştür. Ayrıca yıkıcı tekniklerin çalışmasının Aikido’nun ahlaki felsefesi ile tutarsız olmaması, aksine Kurucunun öğretilerini daha iyi anlaşılabilmesi için gerekli olması üzere Saotome Sensei’nin  açıklamalarını iletmek için de yazılmıştır.

Aydınlık ve Karanlık Taraf
Koppo Aikido eğitiminin “karanlık tarafı”dır. Evet, Aikido’nun amacı iyileşmektir ve iyileşmek “aydınlık taraf”dır. (Sensei bunu söylerken önce sağ elinin üzerini, sonra da avuç içini gösteriyor). Aikido’nun koppo tarafı yıkıcıdır. Bir saldırganı kendi hayatını ya da başka birinin hayatını korumak amacıyla yok etmenin bilgisini içerir. Çoğu Aikido öğrencisi koppo anlayışına sahip değildir ve sadece “aydınlık tarafı” çalışabileceklerini düşünürler. Karanlık tarafın teknikleriyle ilgilenmezler; hatta bu fikirden bile hoşlanmazlar. Ama aydınlık ve karanlık, ura ve omote (arka ve ön / gizli ve görünen) birbirinden farklı değiller. Gerçek Aikido’nun aydınlığı, karanlık tarafı da içerir. Koppo anlayışı olmadan, yok edebilme becerisi olmadan bir Aikidoka gerçek bir ölüm kalım durumunda kendini koruyabilme becerisine de sahip değildir. 

“Aikido bir dans değildir”
M.SAOTOME SHİHAN


Bunu bana O-Sensei öğretti. O-Sensei koppojutsu kavramları ya da silahların koppojutsu’su konusunda normal öğrencileriyle konuşmaz ya da seminerlerde bunları anlatmazdı. Bunları yalnızca kendisine çok yakın olan uchideshi’leriyle (yatılı öğrenci-izdeş) paylaşırdı. Sadece üç kişiden bahsediyorum; Tamura, Chiba ve ben.  Belki ilk uchideshi’lerinin bir kaçına daha. Ama koppo anlayışı, farkındalığı ve kapasitesi O’nun tüm hareketlerinin bir parçasıydı.  Gücünün bir parçasıydı. Açık el tekniklerinde, kumitachi ve kumijo’sunda, her zaman oradaydı. Ne zaman eline bir jo (sopa) ya da ken (kılıç) alsa, o öldürme gücü elindeydi. Tüm Aikido teknikleri aynı öldürme ya da ciddi biçimde sakatlama gücüne sahiptir. (Tam bu noktada Sensei bir kotegashi gösterdi. Tekniği önce sadece baş parmağıma ve sonra da  tüm parmaklarıma yaparak tekrarladı.) Doğru anlayışla bakıldığında tekniklerimiz, tarihi savaş alanı tekniklerinin güvenli versiyonları değiller. Her biri tam anlamıyla savaş alanı teknikleridir. Nage ukenin iyiliği için bu gücü kontrol altında tutar. O-Sensei’nin uyguladığı teknikler bir kaplanın kibarca, zarar vermeden ısırması gibiydi; şefkatli ama bir taratan da kişinin en ilkel seviyede hissedeceği inanılmaz bir gücün varlığıyla. 

İki kılıç yoktur, sadece tek kılıç vardır.
Bu katsujinken / satsujinken  (“yaşam veren kılıç” ve “yaşam alan kılıç”) felsefesinin anlamlarından biridir. Onlar iki ayrı kılıç değiller. Sadece tek bir kılıç var. O-Sensei benimle bu konuları özel zamanlarda konuşurdu. Otomo uchideshi (yatılı hizmet eden izdeş) olarak kendisine yemek yaptığım, ilgilendiğim ya da evine taşıdığım zamanlarda. Diğer öğrencilerine bunları hiç bir zaman öğretmez ya da anlatmazdı. O yüzden dünyanın büyük çoğunluğu Aikido’yu savunmaya yönelik pasifist bir sanat sanıyor. 

Peki O-Sensei bu kadar önem verdiği halde, neden bunlara sadece bir kaç izdeşine öğretmeyi uygun gördü? Öncelikle O-Sensei’nin vizyonu dünyayı iyileştirmekti ve pek çok Aikido öğrencisi için aydınlık tarafı çalışmak ve kendi hayatlarında uyumu bulmak yeterliydi. Gerçek Katsujinken / satsujinken anlayışı, keşfedilmesi zor bir şeydir. Anlaşılması zordur ve bunu ön plana çıkarmak Aikido’nun gelişimini kısıtlayabilirdi. Öğretmenin derin bilgisine doğrudan ulaşamayan bir çok öğrencinin kafasını karıştırabilirdi. Bu durumda O-Sensei, iki tür Aikido öğrencisi arasında ayrım yaptı. Aikido’nun mesajını kendi hayatlarında gerçekleştirmek isteyenler ve Ueshiba’nın vizyonunu ve Aikido’nun kalbini gelecek nesillere taşıma sorumluluğunu yüklenenler. İşte bu öğrenci ve izdeş (deshi) arasındaki farktır. İzdeşi çok daha zorlu bir yol ve zorlu bir eğitim bekler. Çoğu öğrenci sadece Aikido kitapları okur ya da ders almak üzere dojoya gelir. Deshi ise eğitimdeki boşlukları doldurmakla uğraşmaktadır. Dojo dışında da eğitimi devam eder. Derste sadece talimatları almakla yetinmeyip, kendi Aikido talimatlarını nasıl yaratacağını da öğrenmelidir. Aikido bilgisinin karanlık kalbini incelemek ciddi bir adanmışlık gerektirir ve birçok morluk, ağrı ve acı eşlik eder. 

Derin Bilgi Hem Hasar Verme, Hem de İyileşme Çalışmasını Gerektirir.
Koppo’dan korkan öğrencilere ne mi diyorum? Koppo‘nun bir amacı vardır. Bu amaç, başkalarına zarar vermek değil, daha derin bir anlayış kazanmaktır. 

O-Sensei’nin çok öğrencisi ve çok deshi’si vardı ama pek azı O-Sensei’nin sırtına masaj yapardı. Sırt kasları çok güçlü ve çok sertti. Başlarda ellerim için çok zordu, masajımı hissetmesi için çok daha güçlenmek durumunda kaldım. “Daha fazla ‘ki’ kullan Saotome!” derdi bana. “Daha fazla ‘ki’ kullan, sadece yüzeyi ovalayıp durma!” Bunları bize öğretirdi. Masaj yaparken bilgide derinleşirdik. Koppo ilkeleri Aiki bilgisini içselleştirmeyi sağlar.

Aikido jutsu (teknikleri) ve koppojutsu, shiatsu’daki “yin-yang”dır. (Shiatsu: Baskı noktaları kullanılarak yapılan Japon masajı. Ancak Saotome Sensei bu kelimeyi şifa sanatlarını kastederek kullanıyor). Aynı zamanda ayrı şeyler değillerdir, bağlantılıdırlar. Birlikte beden sistemi ve canlı biolojimiz üzerine derin bir çalışmayı oluştururlar. Örneğin, eskiden dövüş sanatları öğretmenleri, bilgilerini daha ileriye götürmek için terapist olmayı öğrenmeye teşvik edilirdi. Savaş sanatları öğrencileri yaralanabilir ve öğretmenler bedenin nasıl çalıştığına, hangi yönlerden zayıf olduğuna ve nasıl iyileşebileceğine aşina hale gelirler. Eklem sakatlanmaları, burkulmalar, kırılmalar klasik savaş sanatları çalışmalarında olabilecek şeylerdir ve öğrencilerin derslerden geri kalmamaları için öğretmen bunların nasıl iyileşebileceğini öğrenmekle sorumludur.  Shiatsu savaş tekniklerine dair derin bir bilgi içerir, savaş teknikleriyse shiatsu’ya dair derin bilgiyi öğretir. Ancak vücuda nüfuz etme becerisi de, tahrip etme yeteneği de, bu bilgiyi ciddi biçimde çalışmayı gerektirir. Sadece “shime”(ağrı kontrolü) veya hoş bir masaj için değil. 

Yin ve Yang
Gerçek Budo dengedir, dengedeki yin ve yangdır. Bira ya da şarabı düşün. Bira senin için iyi olabileceği gibi zehir de olabilir. Farkı yaratan iki farklı tür bira söz konusu değildir. Farkı yaratan nasıl tüketildikleri ve bilgidir. Kontrolsüzce içmek kötüdür. 

Saotome Shihan aikido and the harmony of natureKokyu da (nefes) böyledir. Kokyu dengenin ifadesidir. İçeriyi ve dışarıyı, yin ve yang’ı içerir. Sadece nefes alamazsınız, aynı zamanda vermelisiniz de. Çatışmada bunu unutuyoruz. Bunun ne anlama geldiğini unutuyoruz ama güç bu dengeden gelir.  

İnsanlar harika yaratıklardır, ama aynı zamanda insan doğasının kötü, tehlikeli başka bir yanı olduğunu da biliyoruz. Bunu anlamalı ve sadece barışçıl, sakin durumlar için eğitim yapmamalıyız. Aikido’yu geliştirmek ve uygulamak için insan doğasının tamamını incelemelisiniz.

Kitabımda özellikle koppo hakkında yazmadım, (Doğanın Uyumu), ama o yine de orada. Gelgit dalgaları ve kasırgalardan söz ettim; çok yıkıcı olabilirler, yine de doğanın yin ve yang’ının parçalarıdırlar.

Beden, Ruh, Gelecek, Görev
Ben neden O-Sensei’nin öğrettiğinden daha geniş bir öğrenci grubuna koppo öğretiyorum? (gülerek) Aslında tam olarak bunu yapmıyorum. Daha çok öğrencilerimin çoğunu bu fikri çalışmaya yönlendiriyorum. Amacın içinde neler olduğunu ve savaş sanatlarını oluşturan biolojiyi düşünmelerini istiyorum. O-Sensei tarafından bize verilen ve sürekli çalıştığımız hareketlerin ardındaki sebepleri anlamalarını istiyorum. Benim amacım Aikido öğrencilerine çalışmalarında bu “dans zihninden” fiziksel ve mental uzaklaşmalarına rehberlik etmek. Senin uyumuna katılmaya niyeti olmayan ve seni yok edebilecek bir düşmanın karşısında kaldığın andan doğan “uyumun” gerçek anlamı, gerçek uygulaması üzerine düşünmelerini istiyorum. Bu O-Sensei’nin Aikido’sunun esasıdır ve bu anlayış olmadan Aikido çok önemli bir parçasını kaybeder. Öğrencilerime sıklıkla “kendi yaşamınızı koruyabilir misiniz” diye sorarım. Eğer cevabın hayırsa senin Aikido’nun gerçek bir anlamı yoktur ve sen Aikido ilkelerinin anlayışına sahip değilsindir. Aikido senin için sadece dans etmekse, senin Aikido’n sığdır ve ne savunmaya yarar ne de iyileştirmeye. 

Diğer taraftan shugyo (eğitim) sadece dövüşmekle ilgili değildir. Ben koppo gösteriyorum, böylece öğrenciler Aikido tekniğinin yok edici yönlerini ve bunların içinde gizlenen iyileştirici bilgeliği anlayabiliyorlar. 

O-Sensei bize (ben, Chiba, Tamura) verdiği derslerde bu kavramlar için özel bir kelime kullanmazdı. O-Sensei koppo kelimesini kullanmazdı. Özel bir kırma tekniği göstermezdi. Sadece diğer tüm öğrencilere öğrettiği aynı vuruşları ve fırlatmaları, aynı silah ve el tekniklerini öğretirdi. Özel bir terim kullanmasına gerek yoktu. Bu az sayıda deshi’nin, aslında O-Sensei’nin daima yaptığı şeyin ne olduğunu, tüm hareketlerinin içindeki gizli anlamları anlayabilmeleri için derindeki özü ortaya çıkarması yeterliydi. Koppo basitçe benim seçtiğim ve çok yakın deshi’lerimin arkasındaki öğrenci grubuyla iletişim kurmak için kullandığım bir kelime. Onlardan Aikido’larını değiştirmelerini istiyorum. Çünkü bunun Aikido’nun geleceği ve o gelecekte ASU’nun O-Sensei’nin öğretilerinin kalbine sadık kalabilmesi için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ben ve deshi’lerim O-Sensei’nin görevini ileriye taşımakla sorumluyuz. Bu O’nun mirası, bu benim mirasım. Aikido’nun her iki tarafının bu derin bilgisine sadık kalmazsak, Aikido sonunda kaybolacak ve anlamını kaybedecektir.

Bujutsu’nun (savaş teknikleri) shiatsu anlayışını öğretmesi gibi, yok edici niyet de Aiki’nin iyileştirici niyetini öğretir. Biri bedeni yok etmenin ve iyileştirmenin bilgeliğini, diğeri ise ruhu yok etmenin ve iyileştirmenin bilgeliğini öğretir. Bu kavramlar ve bilgiler iç içedir. Birlikte Aikido’nun fiziksel eğitimiyle O-Sensei’nin dünyayı iyileştirme vizyonu arasındaki köprüyü kurarlar. 

 
Mitsugi Saotome Shihan, Aralık 2016


Bu röportaj benim otomo olarak hizmet ettiğim St. Petersburg’da yapılan ASU Uluslararası Kış Kampı’nda 2-3 saat süren bir dersten sonra yapıldı. Konuşmalar önce seminer otelinin yakınında bir restoranda başladı ve Sensei’nin odasında devam etti. Saotome Sensei’nin kelimelerini aynen kullanarak aktarmaya özellikle dikkat ettim. Düzenlediğim noktalarda da notlarımı Sensei’ye tekrar okuyarak doğru anlayıp anlamadığımı kontrol ettim.  Sadece Sensei’nin önceden yaptığımız konuşmalara referans verdiği ya da seminerde orada bulunamayan okuyucunun mevcut bağlamdan eksik kalabileceğini düşündüğüm noktalarda düzenleme yaptım. Tamamıyla bana ait olan tek metafor, “bir kaplanın ısırması” fikriydi. Bunu ekledim çünkü yazıya döktüğüm kelimelerin O-Sensei’nin gücünden bahsederken Saotome Sensei’nin beden dilini ve duygusal yoğunluğunu aktaramayacağını düşündüm. 

Kaynak : Balance From Destruction: Secret Teachings of O Sensei
Çeviri : Oğuzhan Yılmaz
rss